En son “Mutlu ol” dedi.
Telefonu kapattı.
Düşündüm.
Şu an mutlu olabilene aşk olmasındı.
Mutsuzluğum bi salgın hastalık gibi yayılıyordu zaten.
Bir kişinin daha eklenmesini istemiyordum.
O, hep söyleyeceklerini ifade etmekte zorlandığından dem
vurar.
Zihnim eski günlerin sayfalarını önüme döküyor.
O da kelimelere dökemediğinden bahsederdi.
Merak ettiğim bir şey de;
Onlar hissettiklerini, düşündüklerini kelimelere
dökemediklerinde, sorunlarını birbirlerine anlatamadıklarında da mutlu
olabiliyorlar mıydı?
Kafam allak bullak olmuştu.
Mutlu olamadığım gerçeğiyle karşılaştığımda mutsuzluğum bir
kat daha artmıştı.
Ve en son “Mutlu ol” dedi.